Amerika’da Calışıp veya Okuyup Türkiye’de Yaşamak!

Başlık kulağa güzel gelen bir başlık oldu değil mi? 14. senemi doldurduğum Amerika maceram sırasında sırasıyla Texas, Alabama, Illinois ve Missouri eyaletlerinde yaşama ve de sayısız insanımızla tanışma fırsatı buldum. Bu insanlarımızdan bazıları ceplerinde 5 para olmadan ya burslu olarak gelenler ya Amerikan rüyasını yaşamak için gelenler (Hani şu gemilerden atlayan hayalperestler ki keşke ben de onlardan biri olabilseydim) ya da cebinde belirli veya “belirsiz” bir para ile gelenlerden oluşur. Belirsizi tırnak içine almamdaki amaç, Amerika’ya geldiği gün galeriye gidip cebindeki $30,000 nakit para ile araba almaya çalışıp galerideki çalışanları bile hayrete düşüren Türkleri ima etmekti.

Şimdi dönelim asıl konumuza…
Nasıl olur da hem Amerika’da çalışır ya da okula gider hem de Türkiye’de yaşarsınız..!
Çok basit, bir fanus’ta..!

Düşünün ki Amerika’da yeni bir şehre gittiniz. Master için Amerika’ya gelmiş, 2 senelik master eğitimini tamamlayıp 1 senelik garanti çalışma (OPT) süresini bitirmeye yakın bir Türk ile karşılaştınız, tanıştınız ve bir akşam beraber dışarı çıkmaya karar verdiniz. İlk fark ettiğiniz aksan ama aksan ebedi, ona söylenecek bir şey yok. Bazı kelimelere dil dönmüyor olabilir. İkinci fark ettiğiniz konu ise arkadaşlarının, eğer hepsi değilse bile neredeyse tamamının Türk olması. İlk birkaç dakika ve saat için bu durum normal karşılanabilir. Zaman ilerledikçe telefonlar çalmaya ve Türkçe konuşmalar devam etmeye başlar. Gece biter, ne masada ne de çalan telefonların öbür ucunda bir tek ingilizce kelime duyulmaz, bir tek garson kızla bira ve fatura muhabbeti yapılır – O kadar!

14 senenin verdiği deneyimle bu yukarıdaki senaryo sayısını arttırmam mümkün. Eğer buraya kadar okuyup “Hadi yaa..” diyorsanız bir test yapalım. Cep telefonunuzda kaç tane Amerika’lı arkadaşınız kaç tane de Türk arkadaşınız kayıtlı bir bakın. Eğer bu sayı Amerikalılardan yana ise eyvallah, siz Amerika’da çalışıp/okuyup burada yaşıyorsunuz, ama yok Türklerden yana ise lütfen başlığı tekrar okuyunuz….

Bir adım öteye gitmek ve daha vahim bir örnek ile devam etmek istiyorum. Yukarıdaki örnek gibi sadece 3 sene için değilde, 6-7 senedir burada yani Amerika’da olup, yaşadıkları şehirin ana yollarını, merkezini bilmeyen insanlarımız var. Bu İstanbul’da yaşayıp Taksim veya Topkapı Sarayı’nın nerede olduğunu bilmemek gibi bir şey. Bu tip insanlarımız sabah işe gidip, öğle yemeği için eve gelen, sonra akşam iş çıkışı da hemen evine gidip, ondan sonra da eğer tuvalet kağıdı, ekmek tarzı ihtiyaçları yoksa kesinlikle evlerinin yani fanuslarının dışına çıkmazlar. Hatta yemeklerini bile vakumlanmış şekilde yabancı ürün satan marketlerden alıp, Amerika’nın sunduğu tarz yemekleri denemezler bile.

İşte size süper bir Amerika’da çalışıp, Türkiye’de yaşayan insan profili..!

Beni üzen ise bu tip insanlarımızın Amerika ve Amerikalılar için düşündükleri, söyledikleri…